VEDA HACCI'NDA HZ. MUHAMMED (SAV)'İN YAPTIĞI KONUŞMANIN TAM METNİ

Allah'a hamd olsun. Onu över, O'na şükrederiz. Ondan medet umarız. Ondan bağışlanma dileriz, tövbe ederek O'na itaate yöneliriz.


22.11.2021


Bismillahirrahmanirrahim.

VEDA HACCI'NDA HZ. MUHAMMED (SAV)'İNYAPTIĞI  KONUŞMANIN TAM METNİ

Allah'a hamd olsun. O'nu över, O'naşükrederiz. O'ndan medet umarız. O'ndan bağışlanma dileriz, tevbe ederek O'naitaate yöneliriz. Nefislerimizin kötülük telkinlerinden ve kötü amellerişlemesinden Allah'a sığınırız. Allah kime doğruyu gösterirse, kimse onu hakyoldan uzaklaştıramaz. Kimin de hak yoldan uzaklaşmasına özgürlük tanırsa,kimse ona doğruyu gösteremez. Tek Allah'tan başka tanrı olmadığını,ilahlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında ortağı bulunmadığını kabulve tasdik ederim. Muhammed'in O'nun kulu ve Rasûlü olduğunu kabul ve tasdikederim. (1)

Ey Allah'ın kulları, size Allah'a sığınmanızı,emirlerine yapışmanızı, günahlardan arınmanızı, azabından korunmanızıöğütlerim. Size tekrar tekrar, O'na itaati tavsiye ederim. Sözlerime hayırlıolanla, O'nun izni ve yardımıyla başlıyorum. (2)

Ey İnsanlar! Ben sizin hepinize, Allah'ın;emirlerini tebliğ ile görevlendirdiği, ilahî hükümleri icraya, ülkeyi imara,dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur ettiği tek yetkili Rasûlüyüm. Benidinleyin, size bazı açıklamalar yapacağım. Bu yıldan sonra, bir daha buradasizinle buluşup buluşamayacağımı bilemiyorum. (3)

Ey İnsanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşamahakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücutbütünlüğünüz Rabbinizle buluşacağınız güne kadar bu ayınızda, bu beldenizde, bugününüzün saygıya, korunmaya layık olduğu gibi, saygıya ve korunmaya layıktır,dokunulmazdır. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçelikarara dayalı cezalar müstesnadır. (4)

Benim sözlerimi iyi dinleyin ki, izzet veşerefle huzurlu yaşamaya devam edesiniz. Sakın haksızlık yapmayın vezulmetmeyin. Sakın baskı, zulüm ve işkenceye alet olmayın. Sakın zulme boyuneğmeyin. Haksızlığa rıza göstermeyin. İyice anlatabildim mi?

Allah'ım, Sen de şahit ol. (5)

Ashabım! Siz Rabbinizin huzurunavaracaksınız, size işlediğiniz bilinçli amellerin hesabını sorulacak. İyicetebliğ edebildim mi?

Allah'ım, Sen de şahit ol! (6)

Ey İnsanlar, Allah'a sığının, emirlerineyapışın, azabından korunun. İnsanların mallarını eksik teslim etmeyin,değerlerini düşürmeyin, bedellerini eksik ödemeyin, mallarını kötülemeyin,haksız rekabet yapmayın, aldatarak, hile yaparak, fırsat kollayarak, gaspederek insanların haklarını zayi etmeyin, zayiine sebep olmayın. Ülkede,yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmakta ve küfürde ileri gitmeyin.(7)

Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, buemaneti sahibine versin. Size hediye verene hediye ile karşılık verin. Kefilborçlu gibidir. Borcun ödenmesi gerekir. (8)

Soyunuzdan sopunuzdan medet umarak benimyanıma yaklaşmayın. İşlediğiniz bilinçli amelleri vesile ederek yanıma gelin.Ben bütün insanlara da, size de aynı şeyleri söylüyorum. (9)  

Cahiliye döneminin faizli alışverişlerikaldırılmıştır. Yüce Allah, kaldırılan ilk faizin,  Abbas b. Abdulmuttalib'in olmasınıemretmiştir. Ancak ana paralarınız sizindir. Ne siz haksızlık edebilirsiniz, nede haksızlığa uğratılacaksınız. Allah, faizli alışverişin yapılmayacağınıicrası kesin hüküm haline getirdi. Kaldıracağım ilk faiz amcam Abbas b.Abdulmuttalib'in faizli alış verişlerindeki faizdir. (10)

Ey İnsanlar! Hangi ayda, hangi günde, hangiülkede olduğunuzu biliyor musunuz? (11)

(İnsanlar, ‘saygıya layık korunan bir günde,dokunulmazlığı olan ülkede ve bir ayda', dediler.)

Ey İnsanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşamahakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücutbütünlüğünüz, Rabbinizle buluşacağınız güne kadar bu ayınızda, bu beldenizde,bu gününüzün saygıya, korunmaya layık olduğu gibi, saygıya ve korunmayalayıktır, dokunulmazdır. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanangerekçeli karara dayalı cezalar müstesnadır. (12)

Ashabım! Şunu belirteyim ki, Cahiliyedönemindeki bütün kan, su ve mal davaları, kıyamet gününe kadar şu ayaklarımınaltındadır. (13)  

Kıyamet gününe kadar Cahiliye döneminde varolan kan davaları kaldırılmıştır, Cahiliye döneminde var olan kan davalarıkaldırılmıştır, kaldıracağımız ilk kan davası, Amir (İyâs) b. Rabia b. el-Hârisb. Abdulmuttalib'in kan davasıdır. O Sa'd b. Leysoğulları'nda süt anneyeverilmiş bir çocuktu. Huzeyl, onu öldürdü.

İyice tebliğ edebildim mi?

(İnsanlar; ‘elbette tebliğ ettin', dediler)

-Allah'ım Sen de şahit ol! Burada bulunanlarsözlerimi bulunmayanlara iletsin. (14) 

Kâbe hizmetkarlığı ve hacıların su ihtiyacınıkarşılama dışında cahiliye devrinin hükümet görevleri kaldırılmıştır. (15) 

Kasten adam öldürmenin cezası, kısastır.Kasten öldürmeye benzeyen cinayet, sopa ve taşla öldürmedir. Diyeti, yüzdevedir. Kim daha fazlasını isterse, o İslam'ı benimsemeyen Cahiliye döneminiözleyen biridir. En büyük Allah düşmanı, kendisine herhangi bir kastı olmayanbirini sebepsiz yere öldürendir, kendisine el kaldırmayana sebepsiz yerevurandır.

İyice tebliğ edebildim? Allah'ım, Sen deşahit ol! (16)

Ey İnsanlar! Sizi uyarıyorum, herkes yalnızcakendi işlediği suçtan sorumludur. Suçlu evlattan dolayı baba sorumlu tutulamaz,suçlu babadan dolayı evlat da sorumlu tutulamaz. (17)

Ey İnsanlar! Şeytan, sizin bu topraklarınızdakendisine tapınılmasından ümit kesmiş bulunuyor. Ancak, bunun dışındaki önemsizgördüğünüz davranışlarda, aranızda çıkardığı fitne fesatla sizi birbirinizedüşürdüğünde   sözünün   dinlenmesinden hoşnut olacaktır. Dininizdesebat ederek, dininize sahip çıkarak, şeytanın, şeytan tıynetli ahlaksızazgınların, şeytani düzenlerin vesvesesinden, dalaveresinden kendinizi koruyun.(18) 

Ey İnsanlar, yalan yere Allah'ın adını anarakyemin etmeyin. Yalan yere Allah adına yemin edenin yalanını Allah açığaçıkarır. (19)

Ey İnsanlar! Zaman, Allah'ın gökleri ve yeriyarattığı gündeki düzenli sistemine girerek seyrediyor. Ayların sayısı, onikidir. Dört tanesi, savaşın haram olduğu aylardır. Bunlardan üçü birbiripeşinden gelir. Biri tektir. Bunlar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Cumade'l-ahireile Şaban arasındaki Mudar kabilesinin adını koyduğu ay Recep'tir.

Allah'ın, gökleri ve yeri yarattığı gün,Levh-i Mahfuz'da tesbit ettiği kayıtlarda, Allah katında, ayların sayısı onikidir. On iki aydan dördü savaşın haram olduğu aylardır. İşte bu haram aylarlailgili hüküm, insanlığı, insani değerleri ve düzeni ayakta tutan dinin,medeniyetin, zamanla değişmeyen tabii hukuk kurallarını içeren şeriatınhükmüdür. Bu aylarla ilgili Allah'ın koyduğu yasakları çiğneyerek kendinize,birbirinize zulmetmeyin.

İlahlığında, otoritesinde, mülkünde,tasarruflarında, Allah'a ortak koşan Müşrikler nasıl size karşı topyekünsavaşıyorlarsa, siz de onlara karşı topyekün savaşın. Bilin ki, Allah kendisinesığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlarla,  kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına veözgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerininbilincinde olan müminlerle, muttakilerle beraberdir.

Saldırmazlığın gelenek haline geldiği,Allah'ın savaşı haram kıldığı ayları erteleyerek, yerlerini değiştirerek, oniki aya ay ilave ederek, hileli takvim düzenlemek, kesinlikle Allah'ın sene veaylarla ilgili koyduğu hükmü inkarda ileri gitmektir. Kulluk sözleşmesindekiortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altınaiterek örtbas edip inkarda ısrar edenlerin, kafirlerin, bu yüzden hak yoldanuzaklaşmalarının, dalaleti tercihlerinin önü açılır. Erteleyerek, değiştirerekilave ettikleri aydaki savaşları, bir yıl helal ve meşru, bir yıl haram sayarlar.Allah'ın haram kıldığının sayısına uydursunlar da, Allah'ın haram kıldığınıhelal ve meşru kılsınlar, isterler. Onların bilinçli kötü amelleri kendilerinesüslenip güzel gösterilmiştir. Allah kulluk sözleşmesindeki ortaktaahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterekörtbas edip, küfürde, nankörlükte ısrar eden bir kavme doğru yolu göstermelütfunda bulunmayacak, başarı nasip etmeyecektir. (Tevbe, 9/ 36-37).

Onlar bir yıl, Safer ayını helal sayıyorlar,bir yıl Muharrem'i haram sayıyorlardı. Nesî (yıla ekleme), işte budur.Allah'ım, Sen de şahit ol!. (20)

Ey İnsanlar! Kadınlarınızın sizler üzerindehakları, sizin kadınlarınız üzerinde haklarınız vardır. Sizin onlardakihakkınız, minderinize sizden başkasını oturtmamaları, meşru tavsiyelerinizdesize karşı çıkmamaları, hoşlanmadığınız kişileri izniniz olmadan evesokmamaları, kötü söz söylememeleri kötü fiil ve davranışta bulunmamalarıdır.Şayet bunları yaparlarsa, Allah onları engellemenize, sıkıştırmanızayataklarında tek başlarına bırakmanıza ve hafifçe, incitmeden vurmanıza izinvermiştir. Bunlardan vazgeçer ve size itaat ederlerse, meşru, örfe uygunölçüler içerisinde rızıklarını ve giyimlerini sağlama sorumluluğunuz var.Kadınların iyiliğini isteyin, durumlarının iyileşmesi için çaba sarfedin. Çünküonlar müşterek hayatın gereği kendileri adına bir şey yapma gücüne ve imkanınasahip olmayan, sizinle birlikte yaşamak mecburiyetinde olan hayatarkadaşlarınızdır. Siz onları Allah'ın emaneti olarak aldınız. Allah'ın emri vehükmüyle onlarla ilişkiyi helal edindiniz. Eğer haklarını ararlar,sorumluluklarına riayet ederlerse onlara tavır takınmanıza, cezalandırmayahakkınız yoktur. Onların serkeşliğinden ve şiddete başvurmasından endişeederseniz, onlara öğüt verin ve yataklarınızı ayırın. Aşırı gitmeden hafifçevurun. Onların yiyeceği ve giyimi konusunda cömertçe her türlü iyilik veihsanda bulunmanız, onların haklarıdır. Kadınların haklarına riayet konusundaAllah'ın emirlerine yapışın, azabından korunun, onların iyiliğini isteyin,durumlarının iyileşmesi için çaba sarfedin. Hanımlarınız, sizlerin izni vebilgisi olmadıkça, evinizin mali imkanlarını cömertçe harcamasınlar. Sözlerimiiyice anlayarak hatırınızda tutun.

İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Sen deşahit ol! (21)

Ey İnsanlar! Meşru şekilde sahip olduğunuz,üzerlerinde meşru haklarınız ve düzgün insani ilişkileriniz olan köle vecariyelerinize, iş akdiyle bağlı işçilerinize hayırla muameleyi size tavsiyeederim. Sofranızda bulunanları ölçü alarak onların karınlarını doyurmanızı,giydiklerinizi ölçü alarak onların giyimlerini sağlamanızı tavsiye ederim.Affetmeyi düşünmediğiniz bir suç işledikleri takdirde aranızda aynı cinsten suçişleyenlere uyguladığınız cezaları ölçü alınız. Onlara işkence etmeyiniz,onları cezalandırmayınız.!. (22)

Ey İnsanlar! Sözlerimi iyi dinleyin, iyimuhakeme edin. Bütün ırklara mensup Müslümanların, Müslümanların kardeşiolduğunu bilin. Bütün müminler kardeştir. Kimseye, gönül rızası olmadıkça,kardeşinin malı helal değildir. Sakın haksızlık etmesin, hile yapmasın, haincedavranmasın.

Müslümanın kim olduğunu size anlatayım mı?Müslümanların, dilinden ve elinden zarar görmediği kişidir.

Müminin kim olduğunu size anlatayım mı? İnsanlarınmallarına ve canlarına zararı dokunmayacağından emin olduğu kişidir.

Muhacirin kim olduğunu size anlatayım mı?Kötülükleri ve günah işlemeyi terk eden kişidir.

Mücahidin kim olduğunu size söyleyeyim mi?Allah'a itaat yolunda nefsiyle mücadele eden kişidir.

Bu günün dokunulmazlığı gibi, müminin müminezarar vermesi haramdır. Etini yeme mesabesinde olan müminin mümini gıybeti deharamdır. Namus ve haysiyetine zarar vermesi de haramdır. Müminin yüzüne tokatvurmak da mümine haramdır. Onu itip kakarak incitmesi de haramdır.

İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Senşahit ol! (23)

Ey İnsanlar! Yeryüzü Allah ve Rasûlüneaittir. İnsanlar, 'Allah'tan başka ilah yoktur' deyip, benim Allah'ın Rasûlüolduğumu kabul edinceye kadar, insanlarla mücadele etmem, savaşmam emredildi.İnsanlar kelime-i tevhidi söyleyince, kanlarını, canlarını ve mallarını korumuşolurlar. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli kararadayalı cezalar müstesnadır. Ahiretteki hesapları ise Allah'a aittir. Kendinize,birbirinize haksızlık etmeyin!(24)

Ey Müminler, benden sonra küfre dönmeyin,birbirinin boynunu vuran kafirler haline gelmeyin. Size, sımsıkı sarıldığınızsürece asla hak yoldan uzaklaşmayacağınız apaçık dinî, ilmî, idari, siyasikuralları içeren Allah'ın kitabı Kur'ân'ı ve Rasûlü'nün sünnetini bıraktım.Bunlarla amel ediniz, davranışlarınıza Kur'ân ve sünneti yansıtınız. Bir desoyumdan yakınlarımı, Ehl-i Beyt'imi bıraktım.

İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Senşahit ol! (25)

Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız birdir.İslam'da insanlar eşittir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem de topraktanyaratıldı. Allah katında en değerliniz, en çok Allah'a sığınanız, emirlerineyapışanınız, günahlardan arınanınız, azabından korunanızdır. Bir Arab'ın, Arapolmayana, bir başkasının Arab'a, bir siyahın bir kızılderiliye, birkızılderilinin bir siyaha, takvanın dışında bir üstünlük sebebi yoktur.

"Ey iman edenler, biz sizi bir erkeklebir kadından, bir asıldan yarattık. Birbirinizle tanışmanız, işlerinizitedbirle idare etmeniz, karşılıklı olarak, İslami kurallarla örtüşenmilletlerarası teamüllere uymanız, yardımlaşmanız, kültür ve medeniyetalışverişinde bulunmanız, birbirinize iyiliği tavsiye etmeniz için, sizimilletler ve kabileler haline getirdik. Allah yanında en değerliniz, enüstününüz, en çok Allah'a sığınanınız, emirlerine yapışanınız, en çokgünahlardan arınıp azaptan korunanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarınave özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananınız, dinî ve sosyalgörevlerinin bilincinde olanınızdır. Allah her şeyi bilir, gizli-açık herşeyden haberdardır." (Hucurat, 49/13.) (26)

Ey İnsanlar! Görünürdeki organları kesilmişbir Habeşli bile başınıza getirilse, size Allah'ın kitabındaki hükümleriuyguladığı sürece, dinleyin ve itaat edin.

İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Sen deşahit ol! (27)

(İnsanlar, ‘evet' dediler)

Burada bulunanlar, sözlerimi bulunmayanlarailetsinler.

Ey İnsanlar! İyi dinleyin! Bütünpeygamberlerin daveti geçmişte kalmış, görevleri sona ermiştir. Yalnızca benimdavetim ve görevim devam etmektedir. Ben insanların ihtiyacı sebebiyle Rabbiminkatında davetimi, görevimi kıyamet gününe kadar muhafaza ettim. Ben öncekiümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. Beni mahcup etmeyin, yüzümü karaçıkarmayın. (28)

İyi dinleyin, bir kısım insanlar için elimdenbir şey gelmezken bir kısmını kurtaracağım. Ya Rabbi ashabım, diyeceğim. Bana,‘Senden sonra din adına neler icat ettiklerini bilmiyorsun', buyuracak. Bencennetteki havuz başında sizi bekleyen öncünüzüm. (29)  

Ey İnsanlar! Allah, her hak sahibininhakkını, her varisin, mirastaki payını belirlemiştir. Varise vasiyet yapılamaz.Vasiyet terekenin üçte birini de geçemez. Çocuk meşru eşe aittir. Zina edeninhak sahipliği söz konusu değildir. Hamisinin, amirinin, ortağının, işvereninin,efendisinin sağladığı imkanlara nankörce davranan, Allah'ın Muhammed'eindirdiği Kur'ân'ı inkar ediyor demektir. Babasından başkasına mensubiyet önesüren veya efendisinden başkasını veli edinen, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanlarınlanetine uğrasın. Böylesinin ne azabı geri çevrilir, ne ceza yerine fidyealınır. (30)

Ey İnsanlar! Dinde aşırılıktan sakının.Sizden öncekileri kesinlikle dinde aşırılıkları helak etmiştir. Hacdakiamelleri, davranışları benden öğrenin. Bu seneden sonra bir daha haccedipedemeyeceğimi bilemiyorum. Bu öğütlerimi burada bulunanlar bulunmayanlaraulaştırsın. Öğütlerimin ulaştırıldığı bazı kimseler burada dinleyenlerden dahaiyi anlayarak, daha iyi muhafaza edebilirler, nice kimseler uygulayarak daha mutluolabilirler. (31) 

Ey İnsanlar! Allah sözlerimi işitip debelleyene, rahmetini merhametini ihsan etsin. Allah yüzünü ağartsın. Mana yüklüsözlerimi anlamadan ezberleyen birçok insan var. Derin manalar içeren sözlerimibilen birçok insan, kendisinden daha yüksek anlayış sahiplerine bu sözlerimiulaştırsın. Üç vasfa, üç davranışa sahip olan;

-Samimiyetle Allah rızası için dinîgörevlerini yerine getiren,

-Müslüman idarecilere samimi davranan veitaat eden,

-İslam toplumunun birliğini ve bütünlüğünü koruyanmüminlerin İslam'a hıyanet etmeyeceğini, kalplerinden İslam'ı atmayacağınıbilin.

Bütün müminler gelecek nesilleri, İslam ileşereflenmemiş insanları İslam'a davet ederek İslam'ı tebliğ ve davet göreviniyerine getirmelidirler. (32)

Benim dışımda benden sonra peygambergörevlendirilmeyecektir. Sizin dışınızda ümmet de olmayacaktır. Rabbinizi ilahtanıyın, candan Müslümanlar olarak Rabbinize teslim olun, saygıyla Rabbinizekulluk ve ibadet edin. Rabbinizin şeriatine boyun eğin, adabına, erkanına riayetederek beş vakit namazı aksatmadan aşikare kılın. Vicdanı, serveti, sosyalbünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekatı verin. Ramazan orucunu tutun.Yöneticilerinize itaat edin ki Rabbinizin cennetine girersiniz. (33)  

Ey İnsanlar! Yarın Beni size soracaklar. Nedersiniz? Peygamberlik görevimi yerine getirdim mi? Vazifemi yaptım mı?

(Orada bulunanlar, ‘evet yemin ederiz ki,tebliğ ettin, bize tavsiyelerde ve öğütlerde bulundun, böylece şehadet ederiz'dediler).

-Şahit ol ya Rabbi, şahit ol ya Rabbi, şahitol ya Rabbi...

Size selam ve selamet diliyorum, Al¬lah'ınrahmet ve bereket ihsanını niyaz ediyorum. (34)  

(Sonra insanlara veda etti. Bunun üzerineinsanlar, ‘bu veda haccı' dediler).


1) M.  Hamidullah. Mecmûatü´l-Vesaikü´s-Siyasiyye (Vesaik) 360; İbn Abdirabbih 4/53-55.

2) Vesaik, 360.

3) Yakubî, 2/110;Vesaik, 360; Beyhaki,Sünen-i Kübra, 10/180; Sahih-i İbn Huzeyme, 4/255;Kur`ân-ı Kerim, 7/158.

4) Vesaik, 361; Buharî, “Hac” 132; “Megazi78;“Tevhid” 24,  “Edahi”  5, “Fiten” 8;  “Edeb” 42;Müslim,“Hac” 283; Müsned-i Ahmed, 7/ 307.

5) Müsned-i Ahmed. 7/307.

6) Müslim,“Kasame” 26; Müsned-i  Ahmed, 7/307; İbn Sa´d, 2/186.

7) Yakubî, 2/109-110; Kur`ân-ı Kerim, 11/ 85.

8) Vesaik, 361, 364; İbn Mace, “Sadaka”9;Kur´ân-ı Kerim, 2/283.

9) Yakubî, 2/109-110.

10) Vesaik, 361; Darimî. “Büyü” 3.

11) Yakubî, 2/109-110.

12) Darimî,“Menasik” 84; Müsned-i Ahmed,7/330.

13) Müslim, “Hac” 132.

14) Vesaik, 361; Darimî, “Menasik” 34;Müsned-i Ahmed, 7/376.

15) Vesaik, 361.

16) Vesaik, 361; Yakubî, 2/110.

17) Tirmizî, “Tefsiru´l-Kur´ân” 10.

18) Vesaik, 361.

19) Vesaik, 367;  Taberanî. Mucemu´l-Kebîr, 8/229.

20) Vesaik, 361, 365.

21) Vesaik, 361-362; İbn Mace,“Menasik”84;  Müsned-i Ahmed, 7/376; Tirmizî,“Tefsîru´l-Kur´ân” 10; Kur`ân-ı Kerim, 4/34.

22) Yakubî, 2/109-110; Kur´ân-ı Kerim

23) Vesaik, 364-367; Tirmizî,“Tefsiru´l-Kur´ân” 10; Yakubî, 2/110 Kur`ân-ı Kerim, 49/12-13.

24) Yakubî ,2/110; Vesaik, 363; Buharî“Cizye” 5; “İkrah” 2; Müslim,“Cihad” 20.

25) Vesaik, 362, 365; Tirmizî, “Menakıb” 32;Müslim, “Kasame” 26; Buharî, “Hudud” 10; Yakubî, 2/110; Muvatta, “Kader” 3; EbûDavud, “Talâk”   40; Darimî, “Mukaddime”24; “Talak” 10; Müsned-i Ahmed, 1/75, 3/212, 286, 4/206, 5/30.

26) Vesaik, 362; Müsned-i  Ahmed, 9/127;Yakubî 2/110.

27) Nesaî, Sünen-i Kübra, 4/431 (7815.hadis); Müsned-i Ebî Avâne, 4/402.

28) Taberanî, Mucemu´l-Kebîr, 8/141; Vesaik,367.

29) İbn Mace, “Menasik” 76.

30) Vesaik, 362;  Müsned-i Ahmed, 6/207; Yakubî, 2/110;İbn  Hişam, 4/219.

31) Ebû Davud,  “Menasik” 77; Nesaî,  “Menasık” 217; İbn Mace  “Menasik” 63; Müsned-i Ahmed, 1/215, 347,7/376.

32) Darimî, “Mukaddime” 24.

33) Vesaik, 365; Taberanî, Mucemu´l - Kebîr,8/115, 136, 138, 303; Kur´ân-ı Kerim, 21/ 92, 23/52.

34) Ebû Davud, “Menasik” 56.